Romantik Bir Aşkın Keyifli Hikayesi

Romantik Bir Aşkın Keyifli Hikayesi

Melike Hanım ve Onur Bey, 6 yıllık romantik bir ilişkinin ardından evlenmeye karar vermiş. Melike Hanım’ın hiç beklemediği bir anda gelen evlilik teklifi, romantik bir aşkın keyifli hikayesine eşlik etmiş. Gelinlik seçiminden, düğün detaylarına, damatlıktan, balayı programlarına kadar, yaz döneminde evlenecek çiftlere ilham olan Melike ve Onur, keyifli geçirdikleri tüm düğün sürecini sizlerle paylaşıyor.

Ne kadar süre sonra evlenmeye karar verdiniz? 

Hacettepe Üniversitesi’nde, henüz üniversite yıllarında tanıştığımız için, okul, mezuniyet, iş, askerlik gibi nedenlerle ilişkimizi 6 yıl sevgili olarak devam ettirdikten sonra 2016 Mayıs’ta evlendik.

Evlilik teklifini nerede ve nasıl aldınız?

Evlilik teklifi, uzun süreli ilişkilerde daha da kendini merak ettiren bir şeye dönüşüyor. Ancak ne zaman geleceğini kestirmek benim için oldukça zordu ve bu nedenle beklenmedik bir evlenme teklifi aldım diyebilirim. Biz en güzel anlarını birlikte yaşayan baş başa en özel anları yaratabilen bir çift olduk en başından beri. Bu nedenle yalnızca ikimizin olduğu bir anda, romantik bir yemekte, hem de tuhaf bir şekilde yağmurlu bir ağustos akşamında aldım evlenme teklifimi. Açık havada o sıcak ağustos akşamında tatlı bir yaz yağmuru ve tabi ki eşimin gözlerimin dolmasına neden olan romantik konuşması eşliğinde evlilik yolunda ilerlemeye karar vermiştik.

Düğün tarihinden ne kadar zaman önce hazırlıklara başladınız?

Ben çok planlı olmaktan yana değildim bu nedenle 6 ay öncesi benim için hazırlıklara başlama konusunda bir hedef noktasıydı. Yaklaşık 6 ay önce hepsinden önce gelinlik seçimi ile birlikte düğün ve ev alışverişlerime başlamıştım.

Hayalindeki Gelinlik Nasıldı? 

Gelinlik insanın içinde aslında ev rahat etmesi, en güzel eğlenebilmesi gereken en çok hatırlanacak elbisesidir. Bunu bildiğim için kendimi nasıl görmek istediğimi düşündüğümde hem gelinlik asaletini, masumiyetini taşıyan hem de geleneksel çizgileri aşan bir gelinlik hayali kurmuştum. Hareketlerimi kısıtlamayacak kadar dar kesimli, uzun kollu ve bence gelinliğe en yakışan sırt dekoltesine sahip bir yalınlık benim gelinliğimi tarif edebilirdi. Her ne kadar istediğim şeyi bulmamın çok kolay olmadığını düşündüğüm için yapılacaklar listemin en başında gelinlik seçimi gelse de, henüz denediğim 3. gelinlikte istediğimi bulmuştum. İşin en güzel yanı ne istediğini bilen gelinlerin aslında bir şeyi beğenmek için aylarca yorulması gerekmediğini görmüş olmuştum. Oleg Cassini hayalimdeki gelinliği, hayalimdeki duvağı, hayalimdeki saç aksesuarını çoktan düşünmüş ve beni çok rahatlatmıştı.

Gelin Makyajınızı Nasıl Yaptırdınız? Hangi renkleri tercih ettiniz?

Gelin makyajının doğal tonlarda olması gerektiğine inandığım için seçimimi bu yönde yaptım. Benim için gelinliğimde bir bütün oluşturacak şekilde uyumlu olması çok önemliydi. Dudaklarımın çok parlak ve çok canlı olmaması, düğün fotoğraflarımın özellikle tercih ettiğim doğal ortam ışığını desteklemesi ve görünümün gerçek bir bütün meydana getirecek şekilde ahenkli olması hedefimdi. Beni anlayacak bir makyöz bulduğum için bu konuda şanlıydım.

Gelin Saçınızı Nasıl Yaptırdınız? Neden böyle bir model tercih ettiniz?

Gelin saçı için zaten hep istediğim tarzda bir aksesuarı Oleg Cassini’den almıştım. Daha gelinliğimi ve duvağımı seçerken doğal dalgalarla birleşen aksesuarımın istediğim fotoğraf konseptine uyumunu canlandırabiliyordum. Benim tercihim açık ve doğal dalgalara sahip saçlardan yana oldu. Sert tutturulmuş, çok sabitlenmiş bir saç, benim doğallık isteğime asla uygun olmayacaktı.

Düğün fotoğrafçınızı ve fotoğraf çekim konseptinizi nasıl belirlediniz?

Binaların, sokakların arasında kaybolan, ya da kumsal, deniz manzarası karşısında bana göre yapay kalan bir çekim değil, yıllar boyunca baktıkça içimi açan bir doğa çekimi olsun istemiştim. Bu nedenle İzmir çevresinde benim istediğim tarife uyan yerlere giderek yeşilin baskın olduğu, doğanın tüm güzellikleriyle bizi karşıladığı bir çekim konsepti olsun istedim. Fotoğrafların yumuşaklığı, ışığı, doğallığı benim için çok önemli olduğu için uzun zaman doğru fotoğrafçıyı bulmaya çalıştım ve nihayetinde Dijital Atölye’ den sevgili Serpil ile çalışmaya karar verdik. Şuan fotoğraflarımızı gördükçe ne kadar doğru bir karar verdiğimizi de bir kez daha anlıyoruz.

Hayalinizdeki düğün nasıldı?

Hayalimdeki düğün mekândan, zamandan bağımsız mutlu bir düğündü. Açıkçası büyük balo düğünleri ya da fevkalade kır düğünleri gibi hedeflerim yoktu. Ben içinde rahat edeceğim gelinlikle, sevdiğim adamla, değer verdiğim dostlarımla ve canım ailemle çok eğleneceğim bir düğün hayalinin peşinden gittim.

Nelerden esinlendiniz?

Düğün sürecinde Pinterest, İnstagram gibi sosyal medya mecralarından ve Olegcassini Blog, Knot.com gibi sitelerden incelemeler yaparak fikir aldım. Yine de en önemli şeyin stil sahibi olmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne kadar fikir almak, esinlenmek için incelemeler yapılsa da bir ancak aklınızda olmayan ayrıntılara ilişkin fikir alabiliyor, yine kendi zevklerinizin ve tarzınızın dışına çıkamıyorsunuz. Bu nedenledir ki gelin çiçeğimi de ben tasarladım ve içindeki çiçekleri bizzat seçerek oluşturdum.

Düğün mekânını seçerken nelere dikkat ettiniz?

Düğün mekânı için en önemli şey ferah, misafirlerimizin rahat edeceği kadar büyük, aile kadar sıcak ve samimi bir ortam olmasıydı. Elbette şık dekor da vazgeçilmez bir kriterdi. Açıkçası davetiyemizden benim gelinliğime, dans müziğimize, mekânın müzik ekibine kadar her şey uyum içinde olmalı diye uzun uzun düşündükten sonra karar vermiştik.

Düğünün en heyecanlı anı neydi?

Düğünün en heyecanlı şeyi kesinlikle nikâh anıydı. Bir İzmir gelini olarak harmandalı oynadığımız dakikalar da çok çok heyecanlıydı benim için.

Balayı için nereyi seçtiniz?

Balayı bizim için tüm koşturmacanın üzerine yenen tatlı gibi olmalıydı, dinlenmeli, huzur bulmalı, sakin ve sessiz. Aslında karakterimize uymayan bu nitelikteki dingin bir tatilin kriterlerini, deneyimli arkadaşlarımızın “dinlenmeye ihtiyacınız olacak” tavsiyesiyle belirledik ve gerçekten Hilton Bodrum Türkbükü’ nu seçerek doğru bir karar verdik. 1 haftalık dinlenme tatili bize çok iyi gelmişti. Ancak dediğim gibi bu tatil bizim tatil anlayışımızı yansıtmadığından 1 ay sonra Avrupa turuna çıktık. Berlin, Hamburg, Amsterdam, Roterdam, Prag gibi aslında hep gitmek istediğimiz, bol eğlenceli, bol yürümeli, yorulmalı tam bize göre olan tatilimizi de yaparak balayımızı tamamlanmış olduk.